İstanbul’da En Çok Ziyaret Edilen 10 Müze

“Dünya’nın En Güzel Şehri” unvanına sahip olan İstanbul, her yıl milyonlarca turisti ağırlar. Bununla birlikte dünya üzerinde iki kıtada birden bulunan tek şehir olan İstanbul, eşsiz boğazı, tarihi değerleri, mimari güzellikleri, sokak lezzetleri ve özellikle de müzeleriyle öne çıkar. 

28 Eylül 2023 8dk okuma

“Dünya’nın En Güzel Şehri” unvanına sahip olan İstanbul, her yıl milyonlarca turisti ağırlar. Bununla birlikte dünya üzerinde iki kıtada birden bulunan tek şehir olan İstanbul, eşsiz boğazı, tarihi değerleri, mimari güzellikleri, sokak lezzetleri ve özellikle de müzeleriyle öne çıkar. O kadar ki İstanbul’a gelenlerin mutlaka uğraması gereken yerler listesinde dahi mutlaka en az iki müze bulunur.

Aslında İstanbul’un müze tarihi Kanuni Sultan Süleyman ile başlar. Zira bu şehirdeki ilk müzecilik faaliyetlerini yürüten kendisidir. Akabinde günümüzdeki müzecilik anlayışına bu şehri eriştiren ise Osman Hamdi Bey’dir. Türkiye’deki müzecilik tarihi hakkında yazılmış kitaplarda adı altın harflerle kazılı olan Osman Hamdi Bey’in kurduğu ve bugün halen hizmet veren, öte yandan Türkiye’nin en fazla ziyaretçi alan müzelerinden olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri başta olmak üzere İstanbul’da en çok ziyaret edilen 10 müzeyi sizin için listeledik. Ayrıca belirtelim ki yüzün üzerinde müze bulunan İstanbul’un özel müzeleri de listemizde yer alıyor. Siz de birbirinden güzel eserlerin sergilendiği müzeleri ziyaret etmek isterseniz, Bilet Dükkanı üzerinden İstanbul uçak bileti satın alabilir, keyifli bir İstanbul tatili yapabilirsiniz.

İstanbul’da Ziyaret Edebileceğiniz 10 Müze

İstanbul Arkeoloji Müzeleri

İstanbul’da en çok ziyaret edilen 10 müze arasında ilk sıralarda bulunan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, totalde üç farklı binadan oluşan bir komplekstir. İstanbul Arkeoloji Müzesi, Çinili Köşk Müzesi ve Eski Şark Eserleri Müzesi’nden oluşur. 

Doğrudan müze amacı ile inşa edilen nadir yapılardan olan müzenin mimarisi ise neo-klasik tarzdadır. Giriş kısmında bulunan Asar-ı Atika Müzesi yazısı, Eski Eserler Müzesi anlamını taşır.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin tarihi, Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet’e kadar uzanır. Zira yazımızın başında da bahsettiğimiz üzere bu topraklardaki ilk müzecilik faaliyetlerini yürüten kişi Fatih Sultan Mehmet’tir. Günümüzdeki müzecilik anlayışına tüm bu eserleri taşıyan ve ardından da eser koleksiyonunu geliştiren kişi ise şüphesiz ki Osman Hamdi Bey’dir.

Topkapı Sarayı’na giden yolda, Gülhane Parkı’nın çevresinde konumlanan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, yapısal ve içeriksel mimarı Osman Hamdi Bey’in adını taşıyan Osman Hamdi Bey Yokuşu’nda bulunur. Ayrıca belirtelim ki; Balkanlar, Yakın Doğu ile Uzak Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’dan da pek çok kültürel ve tarihi değer bu müzede sergilenmektedir. 

Topkapı Sarayı Müzesi

İstanbul’un en çok ziyaret edilen 10 müzesi demişken ilk sıralarda Topkapı Sarayı Müzesi’ni eklemesek olmazdı. Açık ara İstanbul’un en fazla ziyaretçi alan müzelerinden olan Topkapı Sarayı Müzesi, Osmanlı’dan günümüze kalan oldukça önemli bir tarihi değerdir. 

Osmanlı’da ya da tarihin herhangi bir noktasında alışılagelen saraylardan çok daha mütevazı olan Topkapı Sarayı, beş asrı geçmiş tarihiyle ziyaretçilerini selamlar. İlk olarak Fatih Sultan Mehmet’in emri üzerine inşa edilen ve o zamanlar Yeni Saray manasına gelen Saray-ı Cedid ismini alan bu yapı, yıllar içerisinde Topkapusu Sahil Sarayı olarak anılır. 

İnşası 18 yıl süren Topkapı Sarayı’nın tamamlanması 1478’i bulur. 16’ncı yüzyılın en ünlü mimarı Mimar Sinan da izlerini taşıyan sarayda Sinan’ın birkaç dokunuşu bulunur.

1922’de Osmanlı monarşisinin miadını doldurmasıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emri üzerine Topkapı Sarayı müzeye dönüştürülür. 3 Nisan 1924 tarihinde de halkın hizmetine açılır.

Karadan “Sur-ı Sultani” olarak isimlendirilen ihata duvarlarıyla çevrili Topkapı Sarayı, denizden Bizans surlarıyla örülüdür. 700 bin metrekarelik alanda bulunan müzenin oldukça önemli bir kısmını Hasbahçe oluşturur. Ana hatlarıyla ele alındığında Birun ve Enderun olarak iki kompleksten oluşan Topkapı Sarayı’nın Babüsselam, Bab-ı Hümayun ve Babüssaade adlı üç ana kapısı vardır. Öte yandan Harem ve Gülhane Parkını da içine alan Hasbahçe’ye sahip olan saray, dört tane avluya sahiptir. 

Dolmabahçe Sarayı Müzesi

İstanbul Boğazı’nın yanı başında, hüzünlü bir ifadeyle şehr-i İstanbul’u seyre dalan bir saray olan Dolmabahçe Sarayı Müzesi, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu yerdir. Bununla birlikte İstanbul’da en çok ziyaret edilen müzeler arasında üst sıralardadır. 

Osmanlı’dan kalma bir saray olan Dolmabahçe Sarayı, mimarisiyle adeta ziyaretçilerini büyüler. İsmi, bulunduğu alanın 16’ncı yüzyılda sahil olması ve doldurularak İstanbullular için bir mesire alanı olarak hizmet vermeye başlamasının ardından aynı bölgede inşa edilmesi dolayısıyla Dolmabahçe’dir.

İlk olarak Beşiktaş Sahil Sarayı ismiyle anılan yapı, zaman içerisinde Dolmabahçe olarak anılmaya başlar. 13 Haziran 1843 tarihinde inşası tamamlanan ve o dönem 10 bin metrekarelik alana yayılı bulunan saray, günümüzde müze olarak hizmet verir. Ayrıca her yıl 10 Kasım günü “Atatürk’ü Anma Etkinlikleri” kapsamında on binlerce ziyaretçiyi ağırlar.

Miniatürk Müzesi

Miniatürk Müzesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti topraklarında bulunan tarihi ve mimari değerlerin en popüler olanlarının minyatürlerine ev sahipliği yapar. 15.000’e yakın minyatürün bulunduğu müze, özellikle çocuklu aileler için tatil zamanlarında mutlaka gidilecek yerler listesinin başına eklenen yerlerdendir. 

Toplamda 60 bin metrekarelik alan üzerine kurulu olan Miniatürk, açık alanda sergilediği eserlerin yanı sıra kapalı alanda da pek çok minyatür esere ev sahipliği yapar.

Yerebatan Sarnıcı Müzesi

İstanbul’un en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan ve 2022’den bu yana adeta ziyaretçi rekorları kıran Yerebatan Sarnıcı, on binlerce yıllık tarihi bulunan İstanbul’un geçmişine dair oldukça önemli kültürel bilgileri günümüze taşır. 

Size biraz Bizans’ta ve Osmanlı’da bulunan su kültüründen bahsetmek istiyoruz… Bizans’ta durgun su temiz kabul edilirdi. Osmanlı’da da tam tersi, durgun suyun kirli, akan suyun temiz olduğu inancı hakimdi. Bu nedenle çeşme kültürü İstanbul’a Osmanlı ile gelmiştir. Durgun suyu temiz kabul eden kültürdeki Bizans’ın, su sorunu oldukça eski yıllara uzanan İstanbul için sorun çözme çalışmalarından biri de Yerebatan Sarnıcı olmuştur.

Milattan önce 500’lerde yapılan ve günümüze kadar gelmeyi başaran Yerebatan Sarnıcı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür A.Ş. tarafından yapılan restorasyon ile ışıklandırma çalışmaları ardından yeniden ziyaretçi kabul etmeye başlamıştır. Bununla birlikte pek çok kültürel etkinliğe de ev sahipliği yapan sarnıç, bilhassa muazzam akustiği sebebiyle resitallerin bir numaralı mekanı olmuştur…

Yerebatan Sarnıcı ile ilgili pek çok şehir efsanesi bulunur. Bunlardan en meşhur olanı ise Sütunlarından birinin ayağına ters şekilde konumlandırılmış olan Medusa başı heykelidir. Zira bu heykelin, sarnıçtaki suyu vebalardan koruyacağına inanılır. 

Şerefiye Sarnıcı Müzesi

Son dönemlerde İstanbul’un en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olarak oldukça popüler bir turistik nokta haline gelen Şerefiye Sarnıcı Müzesi, İstanbul’un bilinen en eski sarnıcıdır. 1.600 yıllık tarihi bulunan Şerefiye Sarnıcı da tıpkı Yerebatan Sarnıcı’nda olduğu gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür A.Ş. tarafından restore edilerek hizmete açılmıştır.

Türkiye’de ilk 360 derece projeksiyon sistemi ile sanat, tarih ve teknolojiyi bir arada sunan bir yapıya bürünen Şerefiye Sarnıcı, yer yer 11 metreyi bulan tavan yüksekliğine; 45 yelken tonoz ve 32 adet sütunuyla ziyaretçilerini mistik bir yolculuğa çıkarmayı bekliyor. 

İstanbul Modern Sanatlar Müzesi

İstanbul Modern olarak da bilinen ve günümüzde GalataPort’ta konumlanan İstanbul Modern Sanatlar Müzesi, İstanbul’un merkezi noktalarından birinde bulunduğundan, en fazla ziyaretçi alan müzelerden biridir. 

Kurulduğu günden bugüne 8,5 milyon ziyaretçi ağırlayan müzenin modern sanatlar kısmında oldukça çarpıcı ve dikkat çekici koleksiyonları bulunuyor. Öte yandan, müzede geçici sergiler de düzenleniyor. 

Panorama 1453 Tarih Müzesi

Osmanlı Devleti’nin dünyaca ünlü padişahı Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethedişini 360 derece deneyimlemek isteyenler için son teknoloji kullanılarak hazırlanan Panorama 1453 Tarih Müzesi, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.

İstanbul’un son yıllarda en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan Panorama 1453 Tarih Müzesi, İstanbul’un fethi sırasında yaşananları, karadan yürütülen gemilere kadar anlatıyor. Öte yandan, Haliç’in zincirlenmiş halinin de gösterildiği müze, son zamanların en büyük ilgi çeken müzeleri arasında yer alıyor. 

Türk ve İslam Eserleri Müzesi

İstanbul’un En Çok Ziyaret Edilen 10 Müzesi listesine girmeyi sonuna kadar hak eden Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ni anlatmadan evvel, bir konudan bahsetmek isteriz…

Osmanlı döneminde mermer saraylar yalnızca padişahlar için yaptırılır ve hanedan üyeleri tarafından kullanılabilirdi. Ancak bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan mermer saray, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile Pargalı İbrahim Paşa için yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın en önemli imzası olan “sadeliğin ihtişamı” rahatça görülen bu saray, müze bağlamında ilk olarak 1913’te Süleymaniye Külliyesi’nde bulunan eserlerin sergilenmesi amacıyla kullanılır. Aradan geçen yıllar neticesinde İslam Vakıfları Müzesi olarak hizmet vermeye başlar.

Her bir sergi alanında paha biçilemez tarihi değerlere ev sahipliği yapan Türk ve İslam Eserleri Müzesi’deki koleksiyon, Selçuklu döneminden kalma el dokuması halılardan, ahşap işlemeli eserlere kadar oldukça zengindir. 

Rahmi M. Koç Müzesi

İstanbul’un en meşhur müzeleri arasında yer alan Rahmi M. Koç Müzesi, Haliç’in kuzey kıyısında konumlanır. 2 bin metrekarelik alana yayılı olan müzenin koleksiyonunda ise yok yoktur! Lokomotiften eski tip savaş uçaklarına, klasik arabalardan pek çok daha fazla ilgi çekici tarihi değere kadar binlerce parçalık eser koleksiyonu bulunur. 

1994 yılından beri hizmet veren müze, İstanbul’un en çok ziyaret edilen müzeleri arasında gösterilir. 
 

28 Eylül 2023 8dk okuma

YORUMLAR

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Doğukan Akbaba
39 Yazı

Benzer Yazılar