Aksaray Gezilecek Yerler
İç Anadolu Bölgesi'nin büyüleyici illeri arasında yer alan Aksaray, her mevsim turistlerin ilgisini çekiyor. Zengin tarihi yapıları ve tabiatıyla birbirinden farklı güzelliklere ev sahipliği yapan Aksaray'da gezilecek yerleri sizin için bir araya getirdik!
Tarihi yapılarının yanı sıra muhteşem doğal alanlarıyla da dikkat çeken Aksaray, herkesin ilgisini çekebilecek birçok fırsat sunmaktadır. Eğer İpek Yolu'nun tarih kokan topraklarında yolculuk yapmak ve huzur dolu bir tatil geçirmek istiyorsanız, Aksaray sizin için mükemmel bir seçim olabilir.
Aksaray, Türkiye'nin önemli şehirlerinden biri olan ve tarihi dokusu ile dikkat çeken kentlerimizdendir. "Evliyalar Şehri" olarak anılan Aksaray, zengin tarihi mekanları ve doğal güzellikleri ile turistlerin ilgisini çekmektedir. İpek Yolu üzerinde bulunan önemli bir durak olan Aksaray, çağlar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Şehrin tarihi dokusunu keşfetmek isteyenler için harika bir destinasyon olma özelliğini taşır.
Aksaray'ı ziyaret etmek isteyenler Bilet Dükkanı üzerinden araç kiralama gibi olanaklarını kullanarak şehri kolayca gezebilir ve keşfedebilirler. Şehrin tarihi ve doğal güzelliklerini görmek, yerel lezzetleri tatmak ve kültürel etkinliklere katılmak, gerçek bir keşif deneyimi sunabilir. Aksaray, Anadolu'nun gizemli ve büyüleyici atmosferini yaşamak isteyen herkes için unutulmaz bir seyahat noktası olabilir.
Aksaray Hakkında
İç Anadolu’nun tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bezenmiş şehri Aksaray, kendine özgü atmosferiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Türkiye’nin önemli tarihi geçiş noktalarından biri olan Aksaray, tarihi İpek Yolu üzerinde konumlanmıştır. Burada bulunan kaleler, kervansaraylar ve diğer tarihi yapılar, şehrin görkemli geçmişine ışık tutmaktadır.
Aksaray’ın simgelerinden biri olan Aksaray Kalesi ve Ağzıkarahan Kervansarayı, Selçuklu döneminden günümüze uzanan izler taşımaktadır. Bu yapılar sadece tarihi eserler olmanın ötesinde, ziyaretçilere yaşanmışlıklarını hissettiren birer anıttır. Şehir, doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir hava yaratır. Hasandağı ve Güllüdağ gibi volkanik dağlar, manzaralarıyla adeta büyülerken, Ihlara Vadisi ise peri bacaları ve tarihi kiliseleriyle görenleri etkisi altına alır.
Aksaray’ın tarım ve hayvancılık alanında da önemli bir yeri vardır. Buğday, arpa, üzüm, şeker pancarı gibi ürünler yetiştirilirken, hayvancılık da şehrin ekonomisinde önemli bir rol oynar. El sanatları ve geleneksel el işçiliği ise Aksaray’ın kültürel dokusunu zenginleştiren unsurlardandır. Kilim ve halı dokumacılığı, seramik ve çini işçiliği gibi sanatlarda ustalıkla yapılan eserler, şehrin kültürel mirasını yansıtır.
Aksaray, tarihi ve doğal güzellikleriyle sadece bir şehir değil, aynı zamanda tarihi bir hikayenin anlatıldığı büyülü bir rota olma özelliğine sahiptir. Gezinizi planlarken, geçmişle geleceğin iç içe geçtiği bu şehrin tüm güzelliklerini keşfedeceğinizden emin olabilirsiniz.
Aksaray'a Ne Zaman Gidilir?
Aksaray'a ziyaret için en uygun zamanı seçerken, sıcak yazları ve karasal kışları düşünmek önemlidir. Ancak sadece hava koşullarına bakarak karar vermeyin. Aksaray'ı ziyaret etmek, doğal güzelliklerin ve yerel etkinliklerin tadını çıkarmak için daha fazlasını gerektirir. İlkbaharın gelişiyle canlanan şehir, Nevruz kutlamaları ve diğer festival etkinlikleriyle renklenir.
Bu dönemde Aksaray'ı ziyaret ederek kültürü ve gelenekleri içselleştirmek duygusal ve unutulmaz bir deneyim olabilir. Bu nedenle, sadece mevsim değil, etkinlikler ve yerel yaşamın nabzı da ziyaret zamanınıza duygusal bir anlam katabilir. Aksaray'a seyahat planınızı yaparken, sadece mevsimleri değil, şehrin ruhunu ve canlılığını da göz önünde bulundurun.
Aksaray uçak bileti ya da Aksaray otobüs bileti ile yola çıkmadan önce Bilet Dükkanı'nı ziyaret edebilir, Aksaray otelleri ve Aksaray araç kiralama hizmetlerimizden de yararlanabilirsiniz.
Aksaray Kaç Günde Gezilir?
Aksaray'ı keşfetmek ve görülmesi gereken yerleri gezmek için ideal süre, ziyaretçinin ilgi alanlarına ve yoğunluğuna bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, Aksaray'ı gezmek için 2 ila 3 gün yeterli olabilir. Bu süre içerisinde şehrin tarihi ve doğal güzelliklerini keşfedebilir, yerel lezzetleri tadabilir ve kültürel etkinliklere katılabilirsiniz.
1. gün Aksaray şehir merkezini, 2. gün Ihlara Vadisi ve Güzelyurt'u, 3. gün ise Selime ve Ağzıkarahan Kervansarayı'nı ziyaret etmek gibi bir program önerilebilir. Aksaray'ı daha detaylı keşfetmek isteyenler için süre uzatılabilir.
Aksaray'da Nerede Kalınır?
Aksaray’a seyahat edenler şehrin farklı semtlerinde konaklayarak, kentin çeşitli yönlerini keşfetme fırsatı bulabilirler. Konaklama tercihlerini, şehrin tarihi ve doğal güzelliklerine yakın bölgelerde, güvenli ve rahat bir konumda yaparak seyahatlerini daha keyifli hale getirebilirler.
Aksaray'ın şehir merkezi, oteller, restoranlar, alışveriş alanları ve tarihi mekanlara yakın konumuyla konaklama için ideal bir seçenektir. Turistler, şehrin kalbinde konaklayarak şehri keşfetmeyi kolaylaştırabilir. Aksaray Üniversitesi'nin bulunduğu Eğitim Mahallesi, genç ve dinamik bir atmosfere sahiptir. Burada bulunan oteller ve konaklama yerleri, öğrencilere ve turistlere uygun fiyatlarla konaklama imkanı sunmaktadır.
Aksaray'a bağlı Güzelyurt ilçesi, tarihi evleri, kiliseleri ve doğal güzellikleriyle ünlü bir bölgedir. Burada yer alan butik oteller ve pansiyonlar, doğal güzelliklerin tadını çıkarmak isteyen turistler için harika bir seçenektir. Aksaray şehrine giriş yolu üzerinde yer alan noktalar da turistler için konaklama imkanı sunmaktadır. Yol üzerinde bulunan oteller, şehir merkezine kolay erişim imkanı ve huzurlu bir konaklama deneyimi sunmaktadır.
Aksaray'da Gezilecek Doğal Güzellikleri Nelerdir?
Ihlara Vadisi
Ihlara Vadisi, dünya üzerinde eşsiz bir güzelliğe sahip önemli bir kanyon olarak karşımıza çıkıyor. Burası, Melendiz Nehri'nin can verdiği, binlerce yaşam alanını bünyesinde barındıran devasa bir doğa harikası. Burada yüzyıllar boyunca insanların yaşadığı, doğanın en büyük kanyonlarından biri olan bu vadide her adım başka bir hikaye anlatıyor.
Melendiz Çayı'nın yıllar boyunca aşındırmasıyla oluşmuş bu yüksek ve dar vadi, etkileyici kaya kiliseleri ve oyma mekanlarla bezeli, medeniyetin izlerini taşıyan bir mücevher gibi parlıyor.
Kaya duvarları arasında akan Melendiz Çayı'nın oluşturduğu doğal güzelliklerin yanı sıra vadideki yeşilliklerin verdiği huzur, ziyaretçilerini büyülüyor. Vadi içinde gizlenmiş bir cennet gibi, doğanın en özel dokusunu barındıran Ihlara, her mevsim kendine özgü bir güzellik sunuyor. Burada doğanın gücü ve insan eliyle şekillenen tarihin uyum içinde dans ettiği görkemli kilise freskleri, zamanın durduğu hissini veriyor.
Ihlara Vadisi'nde her taş, her bitki, her nefes alış ayrı bir anlam taşıyor. Bu dokuya tanıklık etmek, insanı derinden etkiliyor ve ruhu besliyor. Antik çağlardan günümüze uzanan bu büyülü vadide, tarih ve doğanın kucaklaştığı o eşsiz atmosferde kaybolmak, insanı zamanda yolculuğa çıkarıyor. Ihlara Vadisi, sadece bir doğa harikası değil, aynı zamanda ruhu besleyen, derin duygular uyandıran bir kutsal mekan olarak kalbimizde özel bir yer ediniyor.
Tuz Gölü
Tuz Gölü ve çevresi, doğanın eşsiz bir kucaklaşması ve canlıların muhteşem dansına şahitlik eden bir mücevher gibi parlıyor. Kuş cenneti olarak anılan bu benzersiz habitat, yüzlerce kuş türünü barındırırken, aynı zamanda endemik bitkileriyle de büyüleyici bir zenginliğe sahiptir. Tuz Gölü, yaban kuşlarının göç rotasında önemli bir durak olarak görev yapar; çünkü burası onlara sıcak bir barınak sunar.
Gölde flamingo, turna, yaban kazı gibi doğanın incileriyle dolu kuşlar özgürce süzülürken, göl çevresindeki bataklıklar ve küçük göller de birçok farklı türün sığınağı olur. Tuz Gölü'nün etrafında yükselen endemik bitkiler ise hayal gücünü aşan bir güzellik sunar. Bu tuzcul ve kuraklığa dayanıklı bitkilerin varlığı, gen bankası olarak büyük bir önem taşır; çünkü gelecekteki zorlu dönemlerde bu türlerin genleri, bitki yetiştirme sorunlarına çözüm olabilir.
Tuz Gölü, hem doğa hem de insan için eşsiz bir hazine gibidir. Endemik bitki türlerinin zarafetiyle dolu bu bölge, fotoğraf tutkunları için adeta bir cennettir. Eskil ve çevresinde çekilecek fotoğraflar, doğanın en saf, en çarpıcı yüzünü yansıtırken; gün batımında Tuz Gölü'nün yüzeyine yansıyan kızıllık, ruhu huzur ve hayranlıkla dolduran bir manzara sunar. Tuz Gölü ve çevresindeki bu be
Hasan Dağı
Hasan Dağı, zirve tutkunlarının ve doğa severlerin gönlünde taht kurmuş bir destanın baş kahramanıdır. Bu heybetli volkanik dağ, nasıl bir zirve deneyimi arzuladığınızı bilirse, sizi mucizeler diyarına davet eder. Nora Antik Kenti'nin tarih kokan ruhu ile dağın eteğinde esen mistik rüzgar, ruhunuzu geçmişin gizemli dokusuna taşırken; Helvadere Göleti'nin yanı başındaki balık lokantalarıyla lezzet şöleni sunar.
Hasan Dağı'nın yüksekliği ve görkemi, dağcılık tutkunlarını dört mevsim büyüler. Aksaray üzerinden Helvadere Kasabası'na ulaşarak, dağın eteğinde kamp kurdunuz mu, farklı parkurlar üzerinden zirveye doğru ilerlemenin o büyülü anı en saf haliyle yaşarsınız.
Dağın zirvesine ulaşmak için adımlarınızı sürerken, Erciyes'in görkemi ve Tuz Gölü'nün mavisine şahitlik edersiniz. Doğanın uçsuz bucaksız kolları arasında yürürken, çiçeklerin ve kekiğin kokusu size eşlik eder, kelebekler ise danslarıyla ruhunuzu okşar.
Hasan Dağı'nın zirvesine ulaştığınızda, üzerindeki kar örtüsü ve eski krater gölü sizi büyüler. Fotoğraflarınızda saklı kalacak anılar bir bir oluşurken, dönüşe geçmek istemezsiniz. Yorgunluğunuzla vedalaşırken, dağın büyüsü sizi tekrar kendisine çeker.
Hasan Dağı, kar altında bir beyaz inci gibi parıldarken, kış sporlarının ruhuyla da yüreğinize dokunur. Aralık'tan Nisan'a kadar süren kayak keyfi ve yamaç paraşütü serüvenleri, adrenalinin doruklarına ulaşmanızı sağlar. Hasan Dağı, sadece bir zirve değil, bir şehirdir, bir yaşamdır; içinde kaybolup, yeniden bulduğunuz huzurun adresidir.
Ziga Kaplıcaları - Aksaray
Ziga Kaplıcaları, Ihlara Vadisi'nin eşsiz güzelliğiyle kucaklaşan bir doğa mucizesidir. Yaprakhisar Köyü'nün sınırlarında gizlenen bu özel cennet, doğal termal kaynakları ve şifa dolu sularıyla benzersiz bir termal turizm bölgesine dönüşmüştür. Panoramik manzarasıyla Ihlara Vadisi'ne muazzam bir bakış açısı sunan Ziga Kaplıcaları'nda, mineral yönünden zengin suların sıcaklığı 47 dereceye ulaşır.
Burası romatizmal hastalıklardan kaşıntılı cilt sorunlarına, ortopedik rahatsızlıklardan metabolizma bozukluklarına kadar birçok sağlık problemine şifa dağıtır. Kalsiyum, sodyum, klorür ve hidrokarbonat gibi zengin minerallerle dolu olan sular, sağlık için gerekli olan iyonları sunarak tıbbi ve rehabilitasyon amaçlı kullanılan bir kaynaktır.
Ziga bölgesinde oluşan sarı renkli travertenler, doğanın elinden çıkmış sanat eserleri gibidir. Bu ender güzellik, göz kamaştırıcı manzaralar ve şifa veren sularla Ziga Termal Havzası'na ayrı bir ışıltı katmıştır.
Ziga Kaplıcaları, bedenin ve ruhun buluşma noktasıdır. Doğanın sırlarını taşıyan bu benzersiz kaynak, ziyaretçilerine hem fiziksel hem de duygusal olarak şifalanma ve huzur bulma fırsatı sunar. Suların yumuşak dokunuşuyla bedeninizi ve travertenlerin etkileyici görüntüsüyle ruhunuzu beslerken, Ziga'nın büyüsü sizi ebediyen kucaklar.
Güvercinkayası
Güvercinkayası, yüzyıllara meydan okuyan tarihiyle Anadolu'nun görkemli geçmişinden bize sesleniyor. Melendiz suyunun kıyısında, zamanın ve doğanın gizemli dokusunun içinde saklı bu muazzam yer, geçmişin sırlarını gün yüzüne çıkarıyor. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü önderliğinde sürdürülen arkeolojik kazılarla ışığa kavuşan Güvercinkayası, kale kentlerin öncüsü olarak yükseliyor.
Bu antik yerleşme, içinde barındırdığı buluntular ve zarafetle işlenmiş mimarisiyle, Anadolu'nun tarihine ışık tutan benzersiz bir hazinedir. İç kale ve aşağı yerleşme olarak ikiye ayrılan Güvercinkayası, sadece taş duvarlar arasında değil, geçmişin ruhu ve yaşamına dair izlerle doludur.
Sokakları arasında kaybolurken, dar uzun evlerin sıcaklığını hissedersiniz. Ortak duvarları paylaşan bu evlerin arka kısımlarında saklı hayatın zerafeti, günümüz sıra evlerini bile kıskandıracak bir nostalji taşır.
Ancak Güvercinkayası sadece bir antik kent değil, aynı zamanda doğanın ve yaşamın iç içe geçtiği bir coğrafyanın özüdür. Tarımın ve hayvancılığın hakim olduğu bu topraklarda, Güvercinkayalıların ekonomisi, zengin doğal kaynaklarına dayanmaktadır.
Geçmiş, sadece tarihin tozlu sayfalarında değil, aynı zamanda toprakta, taşta, hayvan kemiklerinde ve çanak çömleklerde de canlı bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Güvercinkayası'nın hikayesi, sadece geçmişi değil, aynı zamanda günümüzü ve geleceği de aydınlatarak, bizi geçmişle bağ kurmaya, doğayla ve yaşamla bir olmaya davet ediyor.
Aksaray'da Gezilecek 7 Yer
Selime Kasabası
Selime Kasabası, Ihlara Vadisi'nin büyüleyici son durağında yer alır. Burada, muhteşem peribacaları ve görkemli Selime Katedrali sizleri büyüler. Tarihin derinliklerinden gelen bu katedral, mistik bir atmosfer sunar ziyaretçilerine.
Selime Katedrali ve Manastırı
İki katlı yapısıyla Kapadokya'nın en büyük katedrali unvanını taşıyan Selime Katedrali, VIII. ve XI. yüzyıllar arasında yükselmiş bir ibadet mekanıdır. İbadetin ve tarihin izlerini taşıyan bu kutsal mekan, İsa'nın yücelişi ve Meryem'in tasvirleriyle süslüdür. Yüksek koridorlar arasında yürürken, geçmişin kervan yollarının izlerini hisseder ve bir zamanlar geçen develerin yükseklere çıkarıldığını hayal edersiniz.
Selime Katedrali ve Manastırı, bir zamanlar kervanların güvenliği için kurulan koridorun üzerine yükselir, burada huzur ve ibadetin bir arada yaşandığı muazzam bir alan sunar ziyaretçilere. Katedral içindeki piramit şeklindeki mutfak ise dikkat çekicidir; aydınlık almak için kandiller yerleştirilmiştir buraya.
Selime'deki manastır, din adamlarının yetiştiği ve tarihin izlerini taşıyan önemli bir mekandır. Çağlar boyunca yapılan ilk yüksek sesli ayin de burada gerçekleştirilmiştir. Bizans döneminden gelen izler taşıyan katedral ve manastır, ziyaretçilere büyüleyici bir atmosfer sunar.
Selime Sultan Türbesi
Selime Sultan Türbesi ise bu topraklara gelenlerin akınına uğrayan bir diğer önemli noktadır. Bu muhteşem bölgede yol alanların, tarihin derinliklerine yolculuk yaparak Aşıklı Höyük ve Demirci evlerini ziyaret etmelerini şiddetle tavsiye ederiz. Yola devam ederek, Çanlı Kilise ve Manastırlar Tepesi'ne ulaşabilir, bölgenin eşsiz atmosferini daha da derinlemesine keşfetme fırsatı bulabilirsiniz.
Aziz Mercurius Yer Altı Şehri
Saratlı beldesindeki Aziz Mercurius Yer Altı Şehri, MS 250'li yıllarda Hristiyanlığın yasaklandığı dönemde sığınak olarak kullanılmıştır. 7 katlı olan şehrin 3 katı temizlenerek turizme açılmıştır. Kilise içinde bir katedral atmosferi taşıyan kilise, çeşitli mezarlar ve kabartmalarla doludur. Yer altı şehrinde erzak küpleri ve adak türbesi bulunmaktadır.
Güzelyurt
Güzelyurt'ta ise tarihi evler, Rum ve Türk nüfusunun barış içinde bir arada yaşadığı dönemleri yansıtmaktadır. Restorasyonlarla butik otellere dönüştürülen evler, Kapadokya turizmine katkı sağlamaktadır. Güzelyurt'un mimari yapısı ve kaya konutları, bölgeye gelen turistlerin ilgisini çekmektedir.
Manastır Vadisi
Manastır Vadisi, Ihlara Vadisinin ardından bölgedeki en önemli vadidir ve 28 kilise, 2 yeraltı şehir ve yüzlerce kaya oyma mekana ev sahipliği yapmaktadır. Vadide bulunan tarihi yapılar arasında Kilise Cami, Sivişli Kilise, Koç Kilise ve diğerleri öne çıkar. Vadide Roma ve Bizans dönemlerinden kalma dini izlere rastlanır ve muhteşem doğal güzelliklerle çevrili olan bu vadi aynı zamanda trekking için idealdir.
Hristiyanlığın yayılmasının ardından Kapadokya bölgesinde yeraltı kiliseleri ve ibadet mekanları inşa edilmiştir. Arap akınları sırasında bölge tampon bölge olarak kullanılmış, İkonoklazm dönemine karşı çıkan din adamları ve bölge halkı figürlü tasvirlerin devamını sağlamıştır. Güzelyurt ve çevresi, Türk ve Rum nüfusun bir arada yaşadığı bir bölge olarak öne çıkmıştır.
Manastır Vadisi'nde, 4. yüzyılda Hristiyanlığın Anadolu'da yayılmasını sağlayan Aziz Gregorius Theologos'un etkisi büyüktür. Vadide bulunan kiliselerin çeşitli plan tip ve mimari özellikler taşıması dikkat çekicidir. Bezirhane'nin tarihi 12-13. yüzyıllara uzanır ve içerisinde bezir yağı havuzu bulunmaktadır. Ancak freskolar aşırı nemden zarar görmüştür.
Bezirhaneler, bölge halkının aydınlatmada kullandığı yağın üretildiği yerlerdir. Manastır Vadisi, 1988 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınmış ve tescillenmiştir. Bu vadideki tarihi ve dini yapılar, bölgenin zengin tarihine ışık tutmaktadır.
Aksaray'da Ne Yenir?
Aksaray, tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunan bir ilimizdir. Benzersiz lezzetleriyle de damakları şenlendiren Aksaray mutfağı, gezi seyahatlerinde önemli bir yere sahiptir. Kente yolculuk yaptığınızda mutlaka yöresel lezzetlerini denemelisiniz.
Cıvıklı, Aksaray Tavası, Cıbıltepe Mantısı gibi enfes yemeklerle tanışarak yöresel lezzetleri keşfetme fırsatı bulabilirsiniz. Bu yemeklerin tadına bakarken, şehrin tarihi dokusunu da keşfetmek unutulmaz bir deneyim olacaktır.