Selimiye Camii’nin Özellikleri ve Hikayesi
Görende hayret uyandıran, dünyanın belki de en muhteşem camilerinden biri olan Selimiye Camii için Mimar Sinan “ustalık eserim” demiş. Mimar Sinan’ın zaten dünyanın en iyi sanatçılarından biri olduğunu ve her eserinin çok kıymetli olduğunu göz önünde bulundurursak, camilerin de camisi olarak düşünebileceğimiz bu heybetli ibadethanenin ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olduğuna inanıyoruz.
Edirne’nin baş tacı Selimiye Camii’yi görmek için sen de bulunduğun şehirden Edirne otobüs bileti satın alabilirsin. Hem otobüs bileti almak hem de Selimiye Camii yakınlarındaki otellere rezervasyon yapmak için en doğru adresin Bilet Dükkanı olduğunu söylememize gerek yok!
Edirne’de havalimanı yer almıyor, eğer uzak bir şehirden Edirne’ye geleceksen en yakın havalimanı olan Tekirdağ Çorlu Havalimanı’nı kullanabilirsin. Edirne uçak bileti ile seyahat ettikten sonra Tekirdağ Çorlu Havalimanı’ndan Edirne’ye gelmek için Bilet Dükkanı’ndan Edirne araç kiralama ya da transfer işlemi için rezervasyon yapabilirsin.
Selimiye Camii Hakkında
Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü olduğu zamanlarda, 9. Padişah 2. Selim’in talimatlarıyla 1568 yılında yapımına başlanan ve inşaatı tam 7 sene süren Selimiye Camii, imparatorluğun 16. yüzyılda yaşamış olan ünlü mimarı Mimar Sinan tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiş geniş bir külliyedir. Mimar Sinan’ın 80 yaşında tasarladığı ve Edirne’nin neredeyse her yerinden görülebilen bu cami, mimarlık kariyerinin son eseridir. 27 Kasım 1574 Cuma günü caminin açılması planlansa da bu tarih ertelenmiş ve cami Padişah 2. Selim’in ölümünün ardından 14 Mart 1575’te ibadete açılmıştır.
2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday olarak girmeye hak kazanan Selimiye Camii ve Külliyesi 2011’de ise dünya çapında saygınlığına yenisini ekleyerek Dünya Mirası olarak tescillenmiştir.
25 Kasım 2021 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından restorasyon çalışmalarının başlatıldığı Selimiye Camii’nde Eylül 2023 itibariyle büyük aşama kaydedilse de çalışmaların tam olarak 2025 yılında biteceği tahmin ediliyor. Bir önceki restorasyon, 1982 yılında yapılmıştı. Düzenli ve uzun süreli aralıklarla ilk günkü gibi tutulmaya çalışılan Selimiye Camii’nin ana kubbesi, minareleri, avlusu, şadırvanı, çinileri ve bahçe kısmında restorasyon çalışmaları devam ederken kırık ve çatlak gibi hasarlar da orijinali korunarak tadilat edilmektedir.
Restorasyon çalışmalarından dolayı cami kapalı sanılsa da bu doğru değil. Selimiye Camii hem ibadet etmek hem de turistik amaçla görmek için haftanın her günü 06:30 ve 20:30 saatleri arasında ziyarete açıktır. Tüm bölümler ziyarete açık olmasa da ana bölümlerin gezilebildiğini hatırlatalım.
Selimiye Camii Nerede?
Ülkemizin en batısı, Trakya’nın incisi, Osmanlı İmparatorlu’ğuna seneler boyu başkentlik yapmış olan sınır şehrimiz Edirne’nin tam kalbinde yer alan Selimiye Camii eşsiz mimarisiyle görenlerin zihninde daha ilk andan önemli bir yer ediniyor. Edirne’nin Merkez ilçesinde Meydan’da, Mimar Sinan Caddesi üzerinde yer alan Selimiye Camii’ye yakın bir yerde konaklamak istiyorsan Bilet Dükkanı’ndan en güzel ve uygun fiyatlı Edirne otelleri için rezervasyon yapabilir, Edirne seyahatine gönül rahatlığıyla başlayabilirsin.
Hemen Edirne uçak bileti, Edirne otelleri ve araç kiralama hizmetleri için rezervasyonunuzu yaptırın.
Selimiye Camii'nin Özellikleri ve Hikayesi
Daha önce hiçbir ibadethanede yapılmamış bir teknikle, 8 sütuna dayanan bir kasnağın üzerine oturtularak yapılan ana kubbeye sahip Selimiye Cami, içeriye girenlere oldukça ferah bir atmosfer sunuyor. Kubbesinin tam bir mühendislik harikası olduğu caminin dört minaresi de tüm zarafetini ortaya koyan bir sanat kompleksi adeta. 85 metre uzunluğundaki minarelerden önde olanların oymaları çukur, arkadakilerin oymaları ise kabarıktır. Caminin kubbesi öyle büyük ki, yakın bir mesafeden bakıldığında minareler ve ana kubbenin uzunluğunun birbirine yakın olduğu görülür. Bu da, caminin sanki göğe doğru uzanıyormuş gibi görünmesine neden olur.
Cami, genellikle kesme taş ve tuğla kullanılarak inşa edilmiştir. Mimar Sinan, yapıyı olası depremlere karşı dayanıklı hale getirmek için çeşitli mühendislik stratejileri uygulasa da iç mekanda gösterişten kaçılmamış ve iç mekan süslemeli mihrap, minber ve renkli cam panellerle zenginleştirilmiştir. Mermer oyma işçiliği, iç mekanda estetik bir atmosfer yaratıyor.
İç mekanın ince işçiliğiyle göz kamaştıran İznik çinileriyle kaplandığı Selimiye Camii’nin hüzünlü bir yanı da var. Osmanlı Rus Savaşı döneminde Rus General Mihail Skobelev maalesef bu çinilerden bir kısmını söktürmüş ve Moskova’ya götürmüştür.
Avluda ise şadırvan, sıbyan mektebi (bugün çocuk kütüphanesi olarak kullanılıyor), medrese, imaret, darül kurra ve darül hadis yer alıyor.
999 penceresi bulunduğu söylenen cami için bu bilginin doğruluğunun kesin olmadığını hatırlatmak isteriz. Allah’ın büyüklüğünü göstermek için bu sayının seçildiği düşünülüyor.
Selimiye Camii'nin hikayesi ise 2. Selim'in tahta çıkmasının ardından, Mimar Sinan'ın ona olan sadakati ve hizmeti ile başlar. Kanuni Sultan Süleyman’ın kendinden sonra tahta geçen oğlu 2. Selim, Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı coğrafyalardaki zaferlerinden dolayı bir cami yaptırmaya karar verir. Mimar Sinan da bu görevi üstlenir ve Osmanlı İmparatorluğu’nun bir önceki başkenti olan Edirne'de camiyi inşa eder. Caminin inşası için Edirne’nin seçilme sebebinin, Padişah 2. Selim’in özellikle çocukluk ve gençlik yıllarında bu şehri çok sevmesi olduğuna inanılır.
Selimiye Camii, 2. Selim'in tahta çıkmasının ardından kazanılan zaferlerin bir simgesi olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü yansıtan bir eser olarak önem kazanmıştır. Cami günümüzde hem ibadete hem de turistik ziyaretlere açık olup Marmara Bölgesi’nin en ünlü yapılarından biri haline gelmiştir.