Şanlıurfa Gezilecek Yerler

Şanlıurfa’da Gezilecek 11 Yer

Tarihi dokusu, eşsiz mutfağı ve mistik atmosferiyle Şanlıurfa, her köşesi keşfetmeye değer bir şehir. Peygamberler şehri olarak bilinen bu kadim topraklar, binlerce yıllık geçmişiyle adeta bir açık hava müzesi. Efsanelerle harmanlanmış göllerinden, dünyanın en eski tapınağına kadar pek çok noktasıyla büyüleyici bir deneyim sunuyor. İşte Şanlıurfa’da mutlaka görmeniz gereken tarihi, kültürel ve doğal güzellikler…

Balıklıgöl ve Aynzeliha Gölü

 
Şanlıurfa denince ilk akla gelen yer hiç şüphesiz Balıklıgöl’dür. Rivayete göre Hz. İbrahim'in Nemrut tarafından ateşe atılmak istendiği bu alan, mucizevi bir şekilde suya dönüşmüş, odunlar ise balık olmuştur. Günümüzde kutsal kabul edilen bu balıklar, gölde özgürce yüzüyor ve halk tarafından besleniyor. Hemen yanında bulunan Aynzeliha Gölü ise aynı efsanenin kahramanlarından biri olan Zeliha’nın gözyaşlarından oluştuğuna inanılıyor. Her iki göl de hem dini anlamı hem de görsel güzelliğiyle Şanlıurfa’nın kalbi sayılıyor.

Harran ve Tarihi Harran Evleri

Konik kubbeli evleri, antik şehir kalıntıları ve astronomi alanındaki tarihî önemiyle Harran, Şanlıurfa’nın en etkileyici yerlerinden biri. Bir zamanlar önemli bir bilim merkezi olan Harran Üniversitesi, İslam dünyasının ilk üniversitesi olarak kabul ediliyor. Harran Evleri ise mimarisiyle dikkat çekiyor ve sıcak iklimde doğal bir serinlik sağlıyor. Burası sadece bir gezi değil, aynı zamanda geçmişin izlerini hissetme deneyimi sunuyor.

Göbeklitepe

 
1990’lı yıllarda keşfedilen Göbeklitepe, arkeoloji dünyasında adeta bir devrim yarattı. M.Ö. 9600 yılına tarihlenen bu tapınak, bilinen en eski ibadet yeri olarak tarihin yeniden yazılmasına neden oldu. Devasa T şeklindeki taş sütunlar, üzerlerindeki hayvan figürleri ve yerleşik hayata geçilmeden inşa edilmiş olmasıyla insanlık tarihine bambaşka bir bakış kazandırdı. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Göbeklitepe’yi gezmek, adeta zamanda yolculuk yapmak gibi.

Göbeklitepe hakkında çok daha fazlasını öğrenmek isterseniz "Şanlıurfa'da Tarih Öncesi Döneme Yolculuk: Göbeklitepe" adlı blog yazımızı inceleyebilirsiniz. 

Halfeti

Bir kısmı Fırat Nehri sularına gömülen Halfeti, mistik atmosferiyle ziyaretçilerini büyülüyor. “Saklı cennet” olarak anılan bu yer, karaya yarı gömülü minaresiyle meşhur. Tekne turlarıyla bölgeyi gezebilir, batık köyleri görebilir ve karagülün anavatanı olan bu topraklarda huzurlu vakit geçirebilirsiniz. Hem doğayla baş başa kalabileceğiniz hem de tarihle iç içe bir atmosfer sunan Halfeti, kesinlikle listenize eklemeniz gereken bir rota.

Bu rotaya ulaşmak için hemen Şanlıurfa uçak biletinizi satın alın!

Şanlıurfa Kalesi ve Bazda Mağaraları

 
Balıklıgöl’ün hemen arkasında yükselen Şanlıurfa Kalesi, şehrin panoramik manzarasını görmek isteyenler için ideal bir nokta. Kalenin iki yanında yükselen sütunların, Hz. İbrahim’in mancınıkla fırlatıldığı nokta olduğuna inanılır. Bu yapı, hem efsanevi hem de tarihi bir simge. Öte yandan Şanlıurfa’nın gizemli yerlerinden biri olan Bazda Mağaraları, taş ocakları olarak kullanılan ve devasa oyuklarıyla dikkat çeken bir başka tarihi alandır. Mağaralar, adeta dev bir taş labirentini andırıyor ve keşfetmeye değer pek çok köşesi bulunuyor.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Göbeklitepe gibi insanlık tarihinin en eski yerleşimlerinden çıkan eserlerle dolu eşsiz bir koleksiyona sahip. Müze, taş devrinden başlayıp Roma ve İslam dönemlerine kadar uzanan bir zaman yolculuğu sunuyor. Özellikle Paleolitik ve Neolitik dönemlere ait heykelcikler, insanlık tarihine bakış açınızı değiştirecek nitelikte. Modern müzecilik anlayışıyla tasarlanan alanlar sayesinde ziyaretçiler, geçmişi sadece görmekle kalmayıp adeta hissediyor. Müzeye adım attığınızda, taş heykellerin bakışlarında binlerce yıllık bir hikâye bulacaksınız.

Şanlıurfa Ulu Camii

 
Şehrin merkezinde yer alan Şanlıurfa Ulu Camii, tarihi boyunca cami, kilise ve hatta sinagog olarak kullanılmış çok katmanlı bir yapıya sahip. 12. yüzyılda Zengiler döneminde inşa edilen camii, sade ama etkileyici taş işçiliğiyle göz dolduruyor. Sessiz avlusunda oturup sadece çevreyi dinlemek bile insanın içini huzurla dolduruyor. Ulu Camii, hem mimarisi hem de taşıdığı derin manevi anlamlarla ziyaretçilerine bambaşka bir deneyim yaşatıyor.

Haleplibahçe Mozaik Müzesi

Şanlıurfa'nın mozaiklerle süslü bir başka incisi de Haleplibahçe Mozaik Müzesi. Burada özellikle Amazon kadın savaşçılarını betimleyen mozaikler, dünya çapında bir ilgi görüyor. Roma dönemine ait bu zarif sanat eserleri, mitolojik hikâyeleri canlı bir anlatımla sunarken dönemin yaşam tarzını da gözler önüne seriyor. Mozaiklerin canlı renkleri ve detayları öyle etkileyici ki, kendinizi bir anda antik çağların içinde bulabilirsiniz. Fotoğraf severler için de burası tam bir görsel şölen!

Dağlar Milli Parkı

Şanlıurfa yalnızca tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de büyüleyici. Dağlar Milli Parkı, şehrin kalabalığından uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için harika bir durak. Yürüyüş parkurları, zengin bitki örtüsü ve çeşitli kuş türleriyle doğa severlerin uğrak noktası haline gelmiş durumda. Özellikle ilkbahar aylarında yeşilin her tonunu görmek mümkün. Bir termos çay ve sevdiklerinizle yapacağınız keyifli bir piknik, bu parkta huzurun ta kendisine dönüşüyor.

Gümrük Hanı ve Bakırcılar Çarşısı

 
Tarihi atmosferi solumak isteyenler için Şanlıurfa’nın hanları ve çarşıları vazgeçilmez. Gümrük Hanı, taş mimarisi ve avlusundaki çay ocaklarıyla sizi eski zamanlara götürürken; hemen yakınındaki Bakırcılar Çarşısı ise el emeği göz nuru ürünlerle dolu. Bakırcı ustalarının çekiç sesleri arasında dolaşırken geleneksel el sanatlarının yaşatıldığına tanıklık ediyorsunuz. Burada sadece bir bakır tabak değil, aslında bir kültür satın alıyorsunuz.

Şanlıurfa Mutfak Müzesi

Şanlıurfa denince akla gelen ilk şeylerden biri de elbette mutfağı. Şanlıurfa Mutfak Müzesi, bu efsanevi lezzetlerin doğuş hikâyesini merak edenler için harika bir adres. Urfa kebabından lebeniyeye, zahter çayından isot yapımına kadar birçok lezzet burada hem anlatılıyor hem de sergileniyor. Taş yapılı geleneksel Urfa evi içinde yer alan müze, ziyaretçilere sadece tarih değil, tat ve koku yoluyla da bir deneyim sunuyor. Dilerseniz bazı günlerde yapılan atölyelere katılarak, kendi isotunuzu bile hazırlayabilirsiniz!